AİHM, ilke olarak, ulusal makamların, toplum içinde bir adın kullanılmasından ziyade başka bir adın kullanılmasına atfedilen sıkıntının düzeyini değerlendirmek için daha iyi bir konumda bulunduklarını hatırlatarak (Stjerna/Finlandiya, 25 Kasım 1994, § 42, A serisi no. 299-B), somut olayda çatışan menfaatlere ilişkin yaptığı değerlendirmede, ulusal makamların kendilerine tanınan takdir yetkisini aştıkları ve Sözleşme’nin 8. maddesi kapsamında başvurana karşı pozitif yükümlülüklerini yerine getirmedikleri sonucuna varmak için herhangi bir neden bulunmadığı kanaatine varmıştır.
Yukarıda belirtilen nedenlerle AİHM, şikâyetin, Sözleşme’nin 35. maddesinin 3. fıkrasının a) bendi ve 4. fıkrası uyarınca, açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.