Selma Irmak/Türkiye(21495/10) ve Kemal Aktaş/Türkiye(46471/13) birleştirilen kararında AİHM, başvuranların yasadışı faaliyetlerde bulunduklarını gösteren somut deliller olmaksızın kanunlara uygun olmayan şekilde özgürlüklerinden mahrum bırakılmaktan, tutukluluklarının uzunluğundan, tutuklanmalarına karşı yaptıkları itirazlarına verilen kararların çekişmeli yargı ilkesi gözetilmeden ve duruşma yapılmadan verilmesinden, soruşturma dosyasına erişimlerinin engellenmesi nedeniyle tutuklamaya karşı itirazda bulunamadıklarından, yakalanma ve tutuklanma nedenleri hakkında bilgilendirilmediklerinden, soruşturma dosyasına erişimlerinin engellenmesi nedeniyle tutuklama kararına etkili bir şekilde itiraz edemediklerinden ve dilekçeleri incelenirken mahkeme önüne çıkarılmamaktan bahisle yaptıkları şikayetleri değerlendirmiştir. AİHM, başvuranların uzun tutukluluk şikayetinin Anayasa Mahkemesi tarafından değerlendirilerek ihlal kararı verilmiş olması hususunu göz önünde bulundurarak ve Hükümetin ilk itirazını da dikkate alarak, bu şikayetin kabul edilemez olduğuna, somut deliller olmaksızın kanunlara uygun olmayan şekilde özgürlüklerinden mahrum bırakılmak şikayetinin açıkça dayanaktan yoksun olduğuna, diğer şikayetlerin ise Sözleşme'nin 35 § 1 maddesi uyarınca öngörülen 6 aylık süre kuralına uyulmadan yapıldığından kabul edilemezlik kararı vermiştir.