AİHM’in 2. Madde Kapsamında; başvuranların yargılama sırasında, her ne kadar kendilerine doğru ilk ateş eden kişilerin polisler olduğunu ileri sürmelerine rağmen olay sırasında ateşli silahlara sahip olduklarına hiçbir zaman itiraz etmediklerini, polis memurlarından birini yaraladıklarının balistik raporu ile tespit edildiğini, başvuranların kimlik kontrolü sırasında silahlarını çıkardıklarının görgü tanıklarının ifadelerinden anlaşıldığı, öte yandan başvuranların yaralanmalarına rağmen, polislerden kaçabildiklerini, arabasını almak için bir sürücüye saldırabildiklerini ve sonunda takviye gelen bir başka polis ekibi tarafından yakalanabildikleri hususlarını birlikte değerlendirerek Ağır Ceza Mahkemesinin hâkimleri tarafından yapılan fiili tespitlerden uzaklaşmasını sağlayacak nitelikte herhangi bir ikna edici veriye sahip olmadığını belirterek Sözleşme’nin 2.maddesinin esası açısından Sözleşme’nin 35. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendi ve 4. fıkrası uyarınca başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir. Buna ek olarak AİHM;ilk derece mahkemesinin başvuranların ifadelerinin güvenilirlik derecesini değerlendirmek için daha iyi bir konumda bulunduğunu, başvuranların bu tespitleri sorgulayacak nitelikte başka herhangi bir unsur sunmadıklarını belirterek Hükümet’in başvuranların iddialarına ışık tutmak için kendilerinden makul olarak beklenebilecek bütün tedbirleri aldığını belirterek Sözleşmenin 2. Maddesinin usulü açısından da; Sözleşme’nin 35. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendi ve 4. fıkrası uyarınca başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.
AİHM, 3. Madde Kapsamında yaptığı değerlendirmede; başvuranların yakalanmalarından itibaren hastaneye yatırıldıklarını, başvuranların ifadeye sevk edilmelerine engel herhangi bir tıbbi hususun bulunmadığını, buna ek olarak gözaltında maruz kaldıkları kötü muamelelere ilişkin olarak çıkarıldıkları hâkim ve savcılar huzurunda herhangi bir şikâyette bulunmadıklarını ve şikâyetlerini desteklemek için herhangi bir gerekçe sunmadıklarını, ayrıca başvuranların eksiksiz ve uygun tedavilere eriştikleri ve farklı hastanelerde düzenli bir takipten yararlandıklarını, davanın koşulları Sözleşme’nin 35. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendi ve 4. fıkrası uyarınca başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.