Mehmet Şirin TEKMENÜRAY / TÜRKİYE

AİHM, mevcut davanın koşullarında, başvuran tarafından şikâyet edilen olayların başvuranın kişisel durumu üzerinde, iddia edilen ihlalin bir sonucu olarak önemli bir zarar ileri sürebileceği bir etkiye sahip olmadığını not etmiştir.
Sözleşme ve Protokolleri ile güvence altına alınan insan haklarına saygının, başvurunun esasının incelenmesini gerektirip gerektirmediği ile ilgili olarak AİHM, daha önce benzer şikâyetleri incelediğini ve özellikle açlık grevleriyle ilgili olarak ceza infaz kurumlarında ifade özgürlüğünün kullanımı konusundaki içtihatlarından kaynaklanan ilkeleri ortaya koyduğunu belirtmiştir. Bu kapsamda AİHM; Sözleşme ve Protokolleri tarafından güvence altına alınan insan haklarına saygının, başvurunun esasının incelenmesini gerektirmediği sonucuna varmıştır.
Sonuç olarak AİHM, Hükümet’in itirazını kabul ederek Sözleşme’nin 35. maddesinin 3. fıkrasının (b) bendi uyarınca önemli bir zarar bulunmadığı gerekçesiyle söz konusu başvurunun kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.