AİHM, mevcut davanın özel koşullarında, belediyenin 14 Aralık 2004 tarihli idare mahkemesi kararını uygulamak için aldığı tedbirin yeterli ve başvuranların durumunu düzeltebilecek nitelikte olduğuna dair Konya İdare Mahkemesinin vardığı sonucun herhangi bir yasal dayanaktan yoksun veya iç hukuka aykırı olduğunu düşündürecek nitelikte hiçbir unsuru içermediğini vurgulamıştır. AİHM yapmış olduğu değerlendirmeler sonucunda, başvuranların, iddialarının aksine, idare mahkemesince iptal edilen idari işlemden önce sahip oldukları taşınmazlarına eşdeğer bir alanın mülkiyetini yeniden elde ettikleri ve maruz kaldıklarını iddia ettikleri zararın gerçekliğini ortaya koyamadıkları gerekçesiyle başvurunun kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.