Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ( ‘Mahkeme’ ), Mehmet Emin İnce/Türkiye (52772/08) davasında başvuranın sakallı olarak tıp fakültesi stajına katılması sebebiyle üniversite yönetimi tarafından stajının geçersiz sayılması kararının iptali için idare mahkemesine açtığı davanın reddedilmesi nedeniyle özel hayata saygı hakkı, ifade özgürlüğü ve eğitim hakkının ihlal edildiği şikayetlerini incelemiştir.
Hükümet davaya ilişkin Mahkemeye sunduğu görüşlerinde üniversitelerde eskiden var olan sakal yasağının anti demokratik bir uygulama olduğunu, bu anti demokratik uygulamanın reformlar yoluyla ortadan kaldırıldığını ve sakal yasağı sebebiyle mağdur olanların mağduriyetlerini giderecek yasal düzenlemeler yapıldığını ve başvuranın da bu yasal düzenlemelerden faydalandığını ve şu an doktor olarak görev yaptığını belirtmiştir.
Mahkeme yaptığı değerlendirmede başvuranın şikayete konu ettiği olaylarla bağlı olacağına ilişkin ilkelerini hatırlattıktan sonra yalnızca şikâyet edilen olaylarla, yani Fakültenin başvuranın stajının sakallı olarak gerçekleştirdiği gerekçesiyle geçersiz sayılmasından ibaret olan kararıyla ve buna ilişkin idari yargılamada varılan sonuçlarla kendisini sınırlandıracağını altını belirtmiştir. Mahkeme her ne kadar bu cezadan önceki koşullar, ihtilaf konusu olayların bağlamsallaştırılmasını sağlayabilse de, bununla birlikte, başvuran tarafından sunulan olgusal iddiaların ve hukuki argümanların bu olaylarla ilgili olmaması nedeniyle, söz konusu koşulları kararında incelemeyeceğini belirtmiştir.
Mahkeme daha sonra, başvuranın stajının geçersiz sayılmasının, Sözleşme anlamında özel hayata saygı ve ifade özgürlüğü haklarına ve Sözleşme’ye Ek 1 No.lu Protokol’ün 2. maddesi anlamında eğitim hakkına yönelik bir müdahale teşkil edebileceği varsayılsa bile, başvuranın sınavlar bakımından bir af yasasının avantajlarından yararlanmak amacıyla, geçici olarak ara verdikten sonra eğitimine devam edebildiğini ve bunu tamamlayabildiğine vurgu yapmıştır. Ayrıca, Mahkeme başvuranın belirli bir görüşü ifade etmesinin engellenmediğini zira başvuranın idare mahkemesi önündeki yargılama sırasında sakalının ideolojik bir anlam taşımadığını ileri sürdüğünü tespit ederek başvuranın şikâyetlerinin Sözleşme’nin 35. maddesinin 3 ve 4. fıkraları uyarınca açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle reddetmiştir.
Sonuç olarak Mahkeme Türkiye’nin sakal sebebiyle eğitimini tamamlayamayan kişilerin mağduriyetlerini giderdiğini belirterek daha önce verdiği Tığ/Türkiye davasındaki ((k.k.), No. 8165/03, 24 Mayıs 2005) değerlendirmeleri çerçevesinde başvurucunun başvurusunu kabul edilemez bulmuştur.