AİHM, Mehmet Ali Polater (30247/10) kararında; başvuranın yargılamaların adilliğine, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi tarafından, kendi argümanlarına cevaben sunulan iddia konusu yetersiz gerekçelere ve şehit unvanının belirlenmesine ilişkin kriterlerin uygulanmasında ortaya çıkan uyuşmazlığa ilişkin şikâyetleri bakımından; Tanışma kararında, söz konusu yasal problemi incelediğini ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin, Sözleşme’nin 6 § 1 maddesi anlamında, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme olarak değerlendirilemeyeceğine karar verdiğini, 21 Mart 2018 tarih ve 7103 sayılı Kanun ile hâlihazırda Mahkeme önünde derdest olan başvurular için sivil bir idare mahkemesi önünde tekrar yargılanma hakkı tanındığını, Baysal kararında, yeni hukuk yolunun muhtemel surette erişilebilir olduğunu ve yargılamanın adilliğine ilişkin şikâyetler için makul bir tazmin imkânı sunabildiğini değerlendirdiğini, başvuranın da iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle Mahkemenin kabul edilemezlik kararının bildirilmesinin ardından üç ay içerisinde Ankara İdare Mahkemesi önünde tekrar yargılanmayı talep edebilme imkânı olduğunu göz önünde bulundurarak; somut başvurunun, Sözleşme’nin 35 §§ 1 ve 4 maddesi kapsamında, iç hukuk yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.