AİHM, başvuranın ifade özgürlüğüne ilişkin şikâyetini üç bölümde ele almıştır. Birincisi, medya şirketlerinin mütevelli heyetlerinin yönetimi altına yerleştirilmesi ve bu değişiklikten sonra editoryal satırın değişmesi, ikincisi, medyasının artık dijital platformlarda ve uydu aracılığıyla yayınlanmaması, üçüncü olarak, medya şirketlerinin kararname ile feshedilmesi ile ilgilidir. Birinci kısımla ilgili olarak AİHM, Anayasa Mahkemesi'nin yaptığı gibi, kayyım atama tedbirinin özel olarak medya şirketlerini değil, başvuranın tüm grubunu hedef aldığını kaydetmek suretiyle, 1 No.lu Protokol'ün 1. maddesi kapsamında incelenenlerden ayrı herhangi bir mesele ortaya koyamadığını belirtmiştir. Şikâyetin ikinci kısmı konusunda AİHM, başvuranın bu konuda herhangi bir adım atmadığı veya bu şikâyeti Anayasa Mahkemesi'ne taşımadığından bahisle, iç hukuk yollarının tüketilmesi kuralına aykırılık olduğunu belirtmiştir. Üçüncü ve son kısımla ilgili olarak Mahkeme, 685 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 4/C maddesi uyarınca, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun bu şikâyeti incelemeye yetkili olduğunu ve bu sebeple iç hukuk yollarının tüketilmediğini belirtmiştir. Bu sebeplerle Mahkeme, ifade özgürlüğü konusundaki şikâyeti de kabul edilemez bulmuş ve oybirliğiyle, başvurunun tümünün kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.