AİHM, başvuranlar Fatma Genç ve Nurcan Kolsuz ile ilgili olarak, arsa paylarını sattıklarını gözlemleyerek, şikâyetlerinin kişi bakımından Sözleşme hükümleriyle bağdaşmadığını ve artık mağdur olduklarını iddia edemeyeceklerini belirterek başvurularının reddedilmesi gerektiğine karar vermiştir. AİHM, diğer başvuranların yalnızca arazilerinin devlet tarafından fiilen kamulaştırıldığını iddia ettiklerini, oysa ulusal mahkemeler önünde ecrimisil davası açma hakları olduğunu kaydetmiştir. Bu nedenle AİHM, Hükümet'in iç hukuk yollarının tüketilmediği yönündeki savunmasını kabul etmiştir. AİHM, ulusal mahkemelerin vardığı sonucun, hukuki dayanaktan tamamen yoksun veya olayların meydana geldiği dönemde yürürlükte olan iç hukukun uygulanabilir hükümlerine aykırı olduğunu düşündürecek nitelikte hiçbir unsurun bulunmadığı gerekçesiyle de başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna hükmetmiştir.