AİHM öncelikle, Hükûmet tarafından sunulan ve başvuran tarafından itiraz edilmeyen bilgilere göre, başvuranın avukatının Anayasa Mahkemesi'ne sadece 23 Mart 2018 tarihli hastaneden taburcu belgesini sunduğunu ve otuz günlük süre içinde başvuru yapmaktan alıkoyan sağlık sorununun 22 Nisan 2018 tarihine kadar devam etme nedenine ilişkin herhangi bir destekleyici belge veya açıklama sunmadığını vurgulamıştır. Ardından ise Mahkeme, bu koşullar altında, başvuranın avukatının hastaneden taburcu edilmesinden sonraki on beş gün içinde başvuruda bulunulmadığı göz önüne alındığında, Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuruyu süre aşımı gerekçesiyle reddetmesi konusunda aşırı şekilci olduğunun iddia edilemeyeceği sonucuna varmıştır. Bu değerlendirmeler ışığında AİHM, mevcut başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, Sözleşme'nin 35 §§ 4. maddesi uyarınca başvuruyu kabul edilemez bulmuştur.