Başvuranların yakını hakkında, kanser tedavisi gördüğü sırada, zimmetine para geçirmek suçundan ceza soruşturması başlatılmıştır. Başvuranların yakını tutuklanmış, tutukluluğunu geçirdiği cezaevinde sağlığı daha kötüye gitmiş ve vefat etmiştir. Başvuranların yakınlarının ölümü nedeniyle açtıkları tam yargı davasında, lehlerine tazminata hükmedilmiş olup, söz konusu dava karar tarihinde Danıştay’da derdesttir. Başvuranlar, yakınlarının hastalığı göz önüne alınmadan tutuklanması nedeniyle işkence yasağı ve özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir. AİHM, işkence yasağına ilişkin iddiaları başvuranların tam yargı davasının Danıştay önünde derdest olması nedeniyle iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle, haksız tutukluluğa yönelik iddiaları ise başvuranların mağdur sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle kabul edilemez bulmuştur.