Arıcan/Türkiye (47622/10) başvurusunda, başvuran hakkında yürütülen ceza yargılamasında tutuklu kaldığı sürenin uzun olduğunun iddiası ile özgürlük ve güvenlik hakkının (Sözleşme’nin 5 § 3) ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
AİHM kararında, tutukluluğun uzunluğuna ilişkin olarak CMK’nın 141. maddesi ile öngörülen iç hukuk yolunun, Demir/Türkiye ((k.k.), no. 51770/07, §§ 17‑-35, 16 Ekim 2012) kararında incelediğini ve mahkûmiyet kararları kesinleşen yani tutukluluk hali sona eren başvuranlar tarafından CMK 141. madde bağlamında öngörülen tazminat yolunun tüketilmesi gereken bir iç hukuk yoluna olduğuna karar verdiğini belirtmiştir. Bu kapsamda, AİHM söz konusu başvuru kapsamında başvuranın bu yola başvurmamış olduğunu tespit ederek, başvurunun iç hukuk yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.